Yunanca “DYS ve LEXIS” terimlerinden bir araya gelerek “ENGEL” ve “KELİME” ifadelerinden oluşan Disleksi, öncelikle okuma ve yazma becerilerini etkileyen, özgül öğrenme güçlüklerinden biridir. Ancak, sadece bu becerileri etkilemez. Bu yüzden de okuma-yazma zorluğu çeken her birey disleksili değildir.
Disleksi aslında bilgi işleme becerisi ile ilgilidir. Disleksili bireyler, gördükleri ve duydukları bilgileri işlemleme ve hatırlamada güçlük çekebilirler, bu da öğrenmeyi ve okuryazarlık becerilerinin kazanılmasını etkileyebilir. Disleksinin belirgin özellikleri fonolojik farkındalık, sözel bellek ve sözel işlemleme hızındaki zorluklardır. Tüm bunların yanında organizasyon becerileri gibi diğer alanları da etkileyebilir. Ancak bu zorlukların zeka ile hiçbir bağlantısı yoktur. Yani disleksili bireyler zihin engelli değildir.
Disleksili bireyler yavaş okurlar olsalar da, genellikle çok hızlı ve güçlü muhakeme becerilerine sahip yaratıcı düşünürlerdir.
Disleksi ömür boyu sürer. Ancak doğru desteklerle disleksili bireyler oldukça başarılı öğrenciler ve yetişkinler olabilir.
Türkçe özel dersleri genellikle beklenen etkiyi oluşturmamaktadır. Bunun temel nedeni bireye okulda uygulanan yöntemlerle sadece okuma yazma çalıştırılmaktadır. Yaşanılan zorlukların altında yatan nedenleri ele alan bir ders, alan uzmanı (özel eğitim uzmanı) tarafından verilmemektedir.
LETA’da disleksili bireyler için, yaşanılan zorlukların sebebine odaklanılan, farklı yöntemlerle ve özel materyallerle, çalışma belleği, işlemleme hızı, fonolojik farkındalık gibi becerilerin temel alındığı bireysel eğitim programları hazırlanmakta ve uygulanmaktadır.